Logo
Çağ Üniversitesi
12.06.2025

Çıkmaza Giren Rusya – Ukrayna Savaşı

İrem TUFAN tarafından

Çıkmaza Giren Rusya – Ukrayna Savaşı

 

Deniz BERKTAY


    Kuzeyimizde, üç yıldan fazla zamandan beridir, Rusya’yla Ukrayna arasında savaş devam ediyor ve her ne kadar Rusya’yla Ukrayna arasında ön müzakereler başlamış olsa da, çatışmalar, bütün şiddetiyle sürüyor.

    Bu savaş, Türkiye’yi son derece yakından ilgilendiriyor. Çünkü, Karadeniz’de bir savaşın çıkmazı demek, savaşan taraflar Karadeniz’e Çanakkale ve İstanbul Boğazları üzerinden kuvvet göndermek isteyeceği için, her şeyden önce, Boğazlar konusunda Türkiye’ye baskının artması demek olur. Ayrıca, Türkiye, hem Rusya’yla hem de Ukrayna’yla iyi ilişkiler içinde olduğu için, uzun süreli bir savaş, Türkiye’nin diplomasi açısından da zor durumda kalması demek olur. İşte Türkiye, son birkaç yıldır bu iki konuda zorluklarla karşılaştı.

    Rusya – Ukrayna Savaşı’nın başlangıç tarihi olarak genellikle, Rusya’nın Ukrayna’ya doğrudan saldırıya geçtiği 24 Şubat 2022 yılı kabul edilir. Oysa ki bu, iki ülke arasındaki doğrudan savaştır. Bunun öncesinde, 2014 yılında Ukrayna’da Batı yanlısı grupların ihtilal yaparak Rusya’ya yakın çizgide bulunan o zamanki Cumhurbaşkanı Viktor Yanukoviç’i devirmesi ve ardından, Rusya’nın Ukrayna’nın Kırım Yarımadası’nı işgal edip resmen kendi egemenliğine geçirdiğini (ilhak ettiğini) açıklaması ve ardından, Ukrayna’nın doğusundaki Donbas bölgesinde Rus yanlısı ayrılıkçı gruplar ile Ukrayna güvenlik güçleri arasında çatışmaların patlak vermesiyle, Rusya ile Ukrayna arasında, dolaylı savaş, veya, melez (hibrid) savaş dönemi yaşanmıştı.

    2014 yılından 2022 başına kadar olan dönemde, Ukrayna güvenlik güçleri, Donbas’ta bulunan Rus yanlısı ayrılıkçı gruplarla çatışmış ve bu dönemde Ukrayna, asker ve sivil, 14 bin insanını kaybetmişti. Bu dönemde, Donbas’taki Rus yanlısı ayrılıkçıların arasında Rus askerleri olsa da, Rusya, kendisinin bu çatışmanın içinde olduğunu sürekli reddetmişti. Ayrıca, o dönemde Ukrayna, Rusya’yla savaş halinde olduğunu söylese de, iki ülke arasında ticari ilişkiler yoğun olarak devam ediyor, iki ülke, birbirlerinin nezdinde büyükelçilik ve konsolosluk bulundurmayı sürdürüyor, iki ülke arasında karayolu ve demiryolu ulaşımı da, kesintisiz işliyordu. 2022’nin şubatında Rus Ordusu’nun “Ukrayna Özel Harekatı” adı altında Ukrayna’ya doğrudan saldırmasıyla, Rusya ile Ukrayna arasında doğrudan savaş, başlamış oldu.

    Bu savaşın, iki farklı boyutu var. Birinci açıdan baktığımız zaman bu savaş, Rusya ile Ukrayna arasında bir savaş ve bu açıdan baktığımızda biz, Rusya’nın Ukrayna topraklarını işgal ettiğini, Ukrayna’nın egemenliğini ihlal ettiğini görüyoruz. Fakat diğer bir açıdan baktığımızda bu savaş, Rusya ile Batı arasında yaşanan bir güç mücadelesi. Batılı ülkeler (özellikle ABD ve İngiltere), Doğu Avrupa’da kendi egemenliklerini kurmak ve Rusya’yı çevrelemek istiyorlar ve bu nedenle, Ukrayna topraklarını kullanmaya çalışıyorlar. Diğer taraftan da ABD ve İngiltere, bu savaşı, Rusya’yı yıpratmak için bir fırsat olarak gördüler. O nedenle de, Türkiye’nin savaşı bitirmeye yönelik arabuluculuk girişiminde bulunduğu dönemlerde ABD’nin önceki başkanı Biden ve İngiltere, bu girişimlere karşı çıktılar ve Ukrayna’ya, bir uzlaşmaya varma imkanı tanımadılar.

    Böylelikle de, savaşın uzun bir süre daha devam etmesine neden oldular. Sonuç olarak, bu savaşı ne sadece bir Rusya – Ukrayna Savaşı olarak görüp Batı’nın Rusya’yı çevreleme ve güçsüzleştirme çabalarını görmezden gelmek doğru olur, fakat ne de, sadece bir Rusya – Batı çatışması olarak görüp Ukrayna’nın işgale uğrayışını görmezden gelmek. Bu iki farklı boyutu aynı anda göz önünde bulundurmak gerek.

    Bu savaşın kendine özgü bir yönü de, iki Slav milleti arasında olması. Bilindiği üzere Ruslar ve Ukraynalılar, Slav halkları grubuna mensup ve aynı kökten geliyorlar. Öte yandan, aynı kökten gelmelerine rağmen, zamanla iki farklı millete dönüşmüşler. Yani, Putin’in Ruslar’la Ukraynalılar’ın aynı halk olduğunu söylemesi, abartılı bir iddiadır. Putin, 2022’de Ukrayna’ya saldırdığında, Ukraynalılar’ın Rus Ordusu’nu kurtarıcı olarak karşılayacağını bekliyordu, fakat bu olmadı.

    Öte yandan, her ne kadar iki millet arasında farklılıklar olsa da, sonuçta hem köklerinin ortak olmasının, hem de Ukrayna’nın 350 yıl boyunca önce Çarlık Rusyası, sonra da Sovyetler Birliği’nin egemenliğinde kalmasının sonucunda, iki millet arasında ilişkiler, çok yoğun. Ayrıca, çok sayıda karma evlilik var ve pek çok kişinin, diğer ülkede akrabaları var. Bu da, bu savaşın mesela bir Türk – Yunan Savaşı’ndan farklı olduğunu gösteriyor.

    Rusya, savaşın başlarında az sayıda bir kuvvetle, Ukrayna’nın birkaç farklı bölgesine birden hücum etti ve hedeflerine ulaşamadı. Ne var ki Rusya, Ukrayna topraklarının yüzde 20’lik kısmını ele geçirmiş durumda. Rusya, 2014’te ilhak ettiği Kırım Yarımadası’na ek olarak, 2022’nin sonbaharında da, Ukrayna’nın dört ilini (Donetsk, Lugansk, Herson ve Zaporojye) ilhak ettiğini açıkladı. Ne var ki, Ruslar, kendi toprakları ilan ettikleri bu dört ilin tamamını ele geçirebilmiş değil (bir tek Lugansk ilinin yüzde 98’i Ruslar’ın elinde).

    Donetsk, Herson ve Zaporojye illerinin kabaca yüzde 70’erlik kısımları Ruslar’ın, yüzde 30’arlık kısımları ise, hâlâ Ukrayna’nın kontrolünde. Herson ve Zaporojye illerindeyse, bu illerin yüzde 70’erlik kısımları Rusların elinde olsa da, il merkezleri, Ukrayna Hükümeti’nin kontrolünde. Rusya, Ukrayna Hükümeti’nden, bu kısımlardan da geri çekilmesini talep ediyor, fakat Ukrayna, tahmin edileceği üzere, böyle bir talebe, red cevabı veriyor.

    Öte yandan, bu savaşta işler, Ukrayna’nın da beklediği gibi gitmedi. Zira, Ukrayna Ordusu’nun 2023’ün yaz aylarında başlattığı karşı taarruz, başarısız oldu. Ukrayna halkı, savaştan yoruldu. Asker kaçaklarının sayısı, iyice arttı. Bundan da ötede, ABD’de Rusya karşıtı çizgide olan Joe Biden’ın yerine Rusya’yla anlaşmaya çalışan Donald Trump’ın gelmesi, Rus işgalindeki bölgeleri savaşarak geri alma planlarının sona ermesine neden oldu. Bugün Ukrayna’da hiç kimse, Kırım’ın yakın bir gelecekte Ukrayna’nın kontrolüne geçeceğini düşünmüyor.

    Bu savaş şartları, müzakere sürecini tekrar mümkün kıldı. Zira, her iki taraf da, beklentilerini yumuşatmak zorunda kaldı. Ancak, bir taraftan Rusya’nın bazı talepleri, Ukrayna’nın egemenliğine aykırılık teşkil ediyor, diğer taraftansa, Batı dünyasında başını İngiltere’nin çektiği ülkeler, Rusya’yla zıtlaşma siyasetinin devam etmesini savunuyor ve Ukrayna’yı sert bir tutum benimsemeye yönlendiriyorlar. O nedenle, her ne kadar barış yaklaşmış olsa da, tarafların barış konusunda belli bir uzlaşmaya varmasından önce, savaş bir süre daha devam edecekmiş gibi görünüyor.

 

 

 

 

 

Deniz BERKTAY

İrem TUFAN

YAZAR HAKKINDA