Keşmir Üzerine Düşüncelerim
Bir üniversite öğrencisi olarak, dünyada yaşanan siyasi ve insani gelişmeleri yakından takip etmeye çalışıyorum. Son zamanlarda Al Jazeera kaynaklı haberlerde dikkatimi çeken Keşmir bölgesi, tarihi ve güncel olaylarıyla beni derinden etkiledi. Bu yazıda, Keşmir'deki mevcut durumu kişisel bakış açımla değerlendireceğim.
Keşmir, uzun süredir Hindistan ile Pakistan arasında çözülemeyen bir sorun olarak dikkat çekiyor. 2019 yılında Hindistan hükümetinin Keşmir’in özel statüsünü kaldırması, bölgede yeni bir dönemin başlangıcı oldu. Al Jazeera’nın haberlerine göre, bu değişikliklerin ardından birçok dini lider ve gazeteci baskılara maruz kaldı. Örneğin, Mirwaiz Umar Farooq’un yıllar sonra camide tekrar konuşma yapması, halkın ne kadar uzun süredir baskı altında yaşadığını gösteriyor.
Mirwaiz, hutbesinde Keşmir meselesinin sadece bir toprak sorunu değil, aynı zamanda bölge halkı için insani bir mesele olduğunu vurguladı. Barışçıl çözüm çağrısında bulunarak, Hindistan Başbakanı Narendra Modi'nin Ukrayna savaşıyla ilgili 'Bu savaş zamanı değil' sözlerini hatırlattı ve bu yaklaşımın Keşmir için de geçerli olması gerektiğini belirtti.
Bir öğrenci olarak bu durum beni oldukça düşündürüyor. Basın özgürlüğünün neredeyse tamamen ortadan kalktığı, insanların fikirlerini ifade edemediği bir ortamda, barışın ve güvenin sağlanması mümkün değil. Al Jazeera’nın aktardığına göre, birçok gazeteci 'terörü yüceltme' gibi suçlamalarla hapse atılıyor. Bu durumun sadece gazeteciler için değil, halk için de ciddi bir korku ortamı yarattığını düşünüyorum.
Yerel gazeteler, hükümetin baskıları nedeniyle arşivlerini silmek zorunda kaldı. Bu durum, geçmişte yaşanan insan hakları ihlallerinin belgelenmesini ve araştırılmasını zorlaştırıyor. Ayrıca, gazeteciler, güvenlik güçlerinin baskıları nedeniyle haber yapmaktan çekiniyor ve bazıları mesleklerini bırakmak zorunda kalıyor.
2025’te yaşanan Pahalgam saldırısı ise, Keşmir’deki güvenlik sorunlarının ne kadar derinleştiğini gözler önüne seriyor. Masum insanların hedef alınması, hem bölgedeki istikrarsızlığın hem de uluslararası toplumun yetersiz ilgisinin bir göstergesi. Bu olaydan en çok etkilenen yine sivil halk oluyor. Barışın tesisi için sadece siyasi değil, aynı zamanda insani çözümler gerektiğine inanıyorum.
Sonuç olarak, Keşmir’de yaşananlar sadece bir bölgesel sorun değil, tüm dünyanın insan haklarına ve özgürlüğe bakış açısını yansıtıyor. Bir üniversite öğrencisi olarak, bu tür olayların farkında olmak ve barışçıl çözümler üzerine düşünmek gerektiğine inanıyorum. Keşmir’in geleceği için hem bölge halkının hem de uluslararası toplumun daha duyarlı olması gerekiyor.
Al Jazeera. (2023). Kashmir’s top pro-freedom cleric leads Friday prayers after four years. Erişim adresi: https://www.aljazeera.com/news/2023/9/22/kashmirs-top-pro-freedom-cleric-leads-friday-prayers-after-four-years
Al Jazeera Journalism Review. (2023). Journalism in Kashmir: Reporting under pressure. Erişim adresi: https://institute.aljazeera.net/en/ajr/article/2943
Al Jazeera. (2022). India Kashmir: Journalists and press freedom under threat. Erişim adresi: https://www.aljazeera.com/news/2022/1/26/india-kashmir-press-clud-journalism-sajad-gul-media
Al Jazeera. (2022). Kashmiri journalists accuse newspapers of erasing archives. Erişim adresi: https://www.aljazeera.com/news/2022/2/13/kashmiri-journalists-accuse-newspapers-of-erasing-archives