Logo
Çağ Üniversitesi
30.04.2025

Çin, Trump'ın Ayaklanmasında Fırsat Görüyor

Hacer MÜHÜR tarafından

Jeopolitik dengelerin hızla değiştiği, teknolojik ve ekonomik dönüşümlerin küresel güç yapılarını yeniden şekillendirdiği bir dönemden geçerken, Çin lideri Şi Cinping’in 2018’de dile getirdiği “bir asırda eşi benzeri görülmemiş derin değişimler” ifadesi her zamankinden daha gerçekçi görünüyor.

Çin lideri Şi Cinping’in 2018’de dile getirdiği “bir asırda eşi benzeri görülmemiş köklü değişimler” ifadesi bugün daha da belirginleşiyor. Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa’daki siyasi istikrarsızlık, biyoteknoloji ve yapay zeka gibi hızla gelişen teknolojiler ve Asya-Pasifik’e doğru ekonomik kayma, küresel güç dengesini sarsıyor. ABD-Çin ilişkileri belirsizliğini korurken, Trump yönetimi Çin’e karşı sert ekonomik ve teknolojik önlemler alabilir. Bununla birlikte, Trump’ın değişken politikaları Pekin için potansiyel bir “büyük pazarlık” ihtimalini de yaratıyor. Avrupa’da ise Çin, Trump’ın transatlantik ittifakı zayıflatmasını bir fırsata çevirmek istese de Rusya ile yakın ilişkileri nedeniyle Avrupalı liderlerin güvenini kazanmakta zorlanıyor.

Ancak Çin’in Latin Amerika, Afrika ve Asya’daki fırsatları daha büyük. Trump yönetiminin öngörülemez dış politikası birçok ülkeyi ABD’ye olan bağımlılıklarını sorgulamaya iterken, Pekin kendisini güvenilir bir ortak olarak konumlandırmaya çalışıyor. Çin’in Batı ile ilişkilerini tamamen değiştirmesi zor olsa da, küresel değişimden en büyük kazancı elde etmek için stratejik hamleler yapıyor.

Riskler ve zorluklar:

Çin, Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa ile ilişkilerini güçlendirmeye çalışırken bir dizi risk ve zorlukla karşı karşıya. Trump’ın Çin’e yönelik politikalarının öngörülemezliği, olası bir anlaşmanın istikrarsız olmasına yol açabilir. ABD’nin yapay zekâ ve yarı iletkenler gibi stratejik sektörlerde Çin’e karşı ihracat kontrollerini artırması, Pekin’in teknolojik ilerlemesini sınırlayabilir. ABD’nin Tayvan’a desteğini artırması ve Hint-Pasifik bölgesinde askeri faaliyetlerini yoğunlaştırması, Çin’in bölgesel nüfuzunu tehdit eden faktörler arasında yer alıyor.

Avrupa ile ilişkilerde Çin’in Rusya’ya verdiği destek büyük bir engel teşkil ediyor. Pekin’in Moskova ile ortaklığı Avrupa’da güven kaybına yol açarken, Çin’in aşırı sanayi kapasitesi ve ekonomi politikaları da Avrupalı liderlerin endişelerini artırıyor. Trump yönetiminin transatlantik ilişkilerde yaratabileceği bölünmeler Çin’e bir fırsat sunsa da Avrupalı liderler Çin’e yaklaşma konusunda temkinli davranmaya devam ediyor. Küresel konjonktürde Çin için de önemli riskler var. Ukrayna’daki savaşın sona ermesi ve yeniden inşa süreci Çin için ekonomik bir fırsat olabilir, ancak çatışmanın devam etmesi Çin’i Rusya ve Avrupa arasında zor bir seçim yapmaya zorlayabilir.  Amerika Birleşik devleti’nin üresel etkisini kaybedip kaybetmeyeceği kesin değil ve Çin’in Latin Amerika, Afrika ve Asya’da zemin kazanma çabaları Washington’ın bölgedeki etkisine bağlı olarak değişebilir. Çin’in iç ekonomik sorunları da uluslararası arenadaki etkisini sınırlayabilir. Büyümenin yavaşlaması, tüketici güveninin azalması ve emlak sektöründeki kriz, Pekin’in dış politika hamlelerinde daha dikkatli olmasını gerektiriyor.

Sonuç:

Çin, küresel değişimler arasında Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa ile ilişkilerini yeniden şekillendirmeye çalışırken ciddi engellerle karşılaşıyor. Trump yönetiminin öngörülemez politikaları Çin’e kısa vadeli fırsatlar sunsa da kalıcı stratejik kazanımlar elde etme olasılığı düşük. Avrupa’da, Pekin’in Rusya ile yakın ilişkisi, Avrupa’nın Çin’e olan güvenini zayıflatıyor ve ekonomik bağları güçlendirme çabalarını sınırlıyor. ABD ve Avrupa’da büyük bir dönüşüm olmasına rağmen, Çin’in bu süreçten doğrudan fayda sağlayacağı garanti değil. Ukrayna’daki savaşın seyri ve ABD’nin Çin’e yönelik teknoloji kısıtlamaları Pekin’in manevra alanını daraltıyor. Ancak Çin, Latin Amerika, Afrika ve Asya gibi bölgelerde ABD’nin boşluklarından yararlanarak diplomatik ve ekonomik nüfuzunu artırma şansına sahip. Xi Jinping’in işaret ettiği “derin değişiklikler” Batı ile ilişkilerde büyük bir sıçrama yaratmasa da Çin’e küresel stratejisini çeşitlendirmek için yeni fırsatlar sunuyor.

Kaynakça: https://www.foreignaffairs.com/china/china-sees-opportunity-trumps-upheaval

 

Hacer MÜHÜR

YAZAR HAKKINDA